DİĞER
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Turaşvili’nin Sovyetler’den zerre hazzetmediği aşikâr; romanında da bu tavrını saklamak gereği görmemiş hiç. Blucin aslında bir simge. Baskıyı yıkabilmenin simgesi gençler arasında. Varolabilmenin, ifade özgürlüğünün dışavurumu.”
"Kitabın militan bir ‘gidenler’ ve ‘çekip gitme’ savunusu olduğunu söyleyemeyiz. Onlar adına konuşsa da yazının da ve esasen fotoğrafların da dile getirdiği sadece gidenlere özgü bir hayaletlik ve artık-orada-olmama hali."
"Luiselli, kendi hikâyelerini anlatma imkânından yoksun göçmen çocukların hikâyelerini, bu kez kendi hikâyesinin de içinden geçirerek bize tercüme ediyor. Onlar ülkelerinden kaçarak hikâyelerini anlatıyorlar zaten, bu yaptıklarının tercümesinin 'ölümden kaçıp hayatı kovalamak' anlamına geldiğini idrak edebilmemiz için Luiselli gibi tercümanlara ihtiyacımız var."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Okuma yazmayı bilmeden önce ebeveyni ona kitap seçerken, okuryazarlıkla birlikte çocuk kendi seçimlerini yapmaya başlıyor. Okumayı öğrenen çocuk bir eşikten geçiyor ve artık bir okura dönüşmeye başlıyor. Artık kendi edebi seçimlerini yapabilen 7-12 yaş aralığında öne çıkan kitapları sizler için derledik."
"Bir yola getirme biçimi olarak şiddet, hem Coates’te hem de Whitehead’ın romanında kendine fazlasıyla yer buluyor. Coates’in anlattığı dehşet öykülerinden anlaşıldığı kadarıyla Amerika’da siyahi iseniz, sırf ten renginizden dolayı herhangi bir kontrol noktasında tutuklanabilir, kimliğini göstermeyen bir polisin silahından çıkan kurşuna hedef olabilir, yüksek sesle dinlediğiniz müziğin bedelini canınızla ödeyebilirsiniz."
Colson Whitehead, Nickel Çocukları (The Nickel Boys) ile kurmaca dalında ikinci kez Pulitzer Ödülü’nün sahibi oldu. Yazar 2017 yılında da Yeraltı Demiryolu (Underground Railroad) romanıyla Pulitzer Ödülü’nü almıştı...
"Tek, herkese ortak bir hikâye artık mümkün değildir. Toprak’ın romanları hep birkaç kuşakla ilgilidir. Dede ninelerin, ana babaların, çocuklarla torunların zamansallıkları farklıdır, aynı zaman dilimi içinde farklı dünyaları yaşarlar."
Colson Whitehead’le ırkçılığa odaklanan romanlarını, dünyamızın hâllerini, yazarın sorumluluğunu, içimizdeki kötülüğü, değişen dil tercihlerini, sürü zihniyetinden korunmanın yollarını, zombileri, Toni Morrison’ı, Peter Handke’yi ve başka birkaç şeyi daha konuştuk
Güzel Ölümün Öyküsü okura sanki bu köhne dünyayı, sırf ona olan sevgisinden, bir barakaya tıkmış da bir “güzel” öldürmüş hissini doyasıya yaşatan bir roman...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık